28 Ekim 2016 Cuma

mutlu olabilmek..

her ne olursa olsun mutlu olmaya çalışmak gerek hayatta.. insanlarda belli bir frekans oranı bulunuyor ve aslında bu frekanslar hayatımızı şekillendiriyor desek yeridir..
örneğin mucizeler, tesadüfler her zaman yüksek frekanslarda mevcut. fakat biz düşük frekansa sahipken nasıl onlara sahip olabiliriz ?
evet yüksek frekansa sahip insanlar başkalarına bir şekilde yardımcı olabiliyor, ilahi güç de diyebilirsiniz, yada bir çeşit mucizeyle..
burada beynimiz aslında kilit nokta, günümüzde bilincimiz beynimizin %2-8 'i arasını yönetirken geri kalan %90 gibi bir kısmı aslında bilinçaltımız yönetmekte, ve aslında okuduğumuz herşey, gördüğümüz duyduğumuz herşey direkt olarak bilinçaltımıza işleniyor..

 peki ya nasıl yükseltiriz mevcut frekansımızı?
öncelikle içimizdeki tüm olumsuzlukları yok etmeliyiz..
geçmişte bize yapılan tüm kötülükleri affetmeliyiz, geçmişte kendi yaptığımız hatalarıkötülükleri affetmeliyiz.. evet! kendimizi affetmeliyiz.. dünya ne hale gelmiş olsa da, insanlar kötü.. biz iyi olsak ne olacak? gibi düşünmekten ziyade, biz her zaman iyi olacağız.. iyiliği; yapmış olmak için yapmayacağız, gösteriş yapmak için yapmayacağız, sadece içimize bir nebze dahi olsa huzur - mutluluk verdiği için yapacağız..asla kimseyi üzmekten zevk almayın, kimsenin duygularıyla oynamayın.. bu hem sizi hem karşınızdakini yaralar, siz görmeseniz de.. eden bulur derler ya, gerçekten öyle, 1 gün sonra bulur 40 yıl sonra bulur, ama emin olun bulur.. (karma böyle işler)



 tüylerinizin diken diken olduğu anlar olacaktır, kimisi için önemli bir insanla birlikte bir anlık gülümsemeyle olabilirken, kimisi için efsane olarak gördüğü bir filmin efsane bir sahnesinde de mümkün olacaktır.. (benim için onlardan biri, muhtemelen lotr two towers, last march of ents sahnesidir 😊) bazen müziklerde yakalarız o anı..
ve derler ki; o an bir dilek tutun, çünkü o anlarda insanların frekansları anormal şekilde yükselmektedir..
siz de bir deneyin derim..
bazen yağmurda yürümek bile iyi gelecektir ruhumuz için..
aslında bir güne nasıl başlarsak öyle gidiyor, düşünün sabah uyandığınızda, 'ne kötü bir gün..' diyerek uyanmışsanız, muhtemelen gününüz aynen o şekilde geçecektir..
birazsa bu yüzden, gördüğünüzde sizi mutsuz eden şeylerden kaçının, gözünüzün önünde bulunmasınlar..
müziklerde de arayabilirsiniz bazen huzuru..

buyrun, deneyin;
hep mutlu günleriniz olsun, herşeyden önemlisi, kendinizi sevin 😊
ve bu kış günlerinde özellikle, lütfen sokak hayvanlarını da unutmayın, yaz'a göre daha çok yardıma ihtiyaçları var..
en derin saygılarımla
ironicl3

28 yorum:

  1. tam olarak nedir zor olan? kendimizi affetmek mi? geçmiş günahlar mı? başkaları mı? iyi olmaya çalışmak mı?...

    YanıtlaSil
  2. haklısınız o konuda.. geçmiş yıllar güzeldi yine.. özellikle 90 ların sonları, 2000lerin başları..belki de yeni türkü'nün de dediği gibi, biz büyüdük, kirlendi dünya..

    YanıtlaSil
  3. beyinin düşünceler ile seni duvara itiyor ve kendini durduramiyorsun.normala dönmeye calisyorsun ama hangi normale. aslinda hic olmayan normale. ve ne yapsan da ön yargi ile karsilasiyorsun cunki sen de ön yargilisin. sonra da birileri cikip hayat budur iste zayif olan kayb eder diyor. ama senmi secdin bunu beline bu kadar yukleri isteyerekmi aldin hayir.
    sana kalan sadece bunu biri ile paylasib paasmanin verdiyi hissi yasamak oluyor. uzgunum kendim için.

    YanıtlaSil
  4. teselli etmek adına bende bir şeyler yazıp destek olmak isterdim.. fakat ne yazık ki şimdi bende epey bitik haldeyim.. ön yargılarımızdan tamamen kurtulabilsek keşke.. kişilere değil de düşüncelere önem verebilsek.. öyle yanlış şeyler var ki şu dünyada.. ama unutmamalı ki, dünya yanlış diye biz de yanlış olacağız diye bir şey var mı? yok.. inadına doğru olmak gerek hatta..
    size mutlu, sağlıklı ve güzellik dolu günler diliyorum..

    YanıtlaSil
  5. umarim bitik haliniz bir azda olsa gecmisdir.
    aynisi bende size dilerim.

    YanıtlaSil
  6. teşekkür ediyorum epey iyiyim şu ara.. : )

    YanıtlaSil
  7. birilerinin iyi olduğunu bilmek cok iyi :)

    YanıtlaSil
  8. kötü olmanın bir faydası yok ne de olsa.. iyi olmak mutluluk veriyor en azından.. : )

    YanıtlaSil
  9. bense dondante kafasindayim.
    dağılmış dökülmüş halde hersey napilir nasil iyi olunur bundan sonra..

    YanıtlaSil
  10. ama umut her zaman vardır bunu unutmayın.. belki başınıza gelen bir kötülük başka bir güzelliğe yol açacaktır? disturbed'in the light şarkısında söylediği gibi, bazen karanlık.. gösterir aydınlığı?

    YanıtlaSil
  11. boşuna..sadece olmamak durdurmak şu olmani, varoluşu. çok acımasız..

    YanıtlaSil
  12. bir kaç gün gecdi. yine aynı..

    YanıtlaSil
  13. neler yaşadığınızı bilmiyorum fakat umarım tüm sorunlarınız çözülür yakın zamanda..

    YanıtlaSil
  14. Aslında çok derin bir konu. Öyle olmasa zaten herkes kolayca mutlu olurdu. Mutlu olmak için verdiğiniz tavsiyeler herkesin işine yaramayabilir ama yazınızın giriş cümlesi çok önemli "her ne olursa olsun mutlu olmaya çalışmak gerek". Belki daimi bir mutluluğu asla bulamayabiliriz. Belki tanrı bizi böyle yaratmıştır. Belki evrimsel varoluşumuzda eksiklikler vardır. Senin de söylediğin gibi herşeye rağmen mutluluğu aramalıyız. evet bu yolda vereceğimiz çaba birgün mutlaka bizi doğru yola götürecektir.

    YanıtlaSil
  15. Blogunuz olduğunu yeni farklettim. Yazılarınızı okudum. Bu konu da üzerine bir süredir düşündüğüm bir konuydu. Pozitif bir yazım diliniz var. Daha fazla yazmalısınız. Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, umuyorum ki devam edebilirim eğer yazmak için ilham gelirse. sevgiler...

      Sil
  16. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  17. Bir yil sonra, ayni yerde:)

    YanıtlaSil
  18. İnsanlar başka bir insanın yaptığı kötülüğü görmeye o kadar alışmışlardır ki; bir anda iyi bir yönü var mı diye düşünmezler bile. İyi taraflarını bildikleri halde bir anda unutuverirler. Belki yaptığı şeyin iyi bir amaç uğuruna olduğunu bile akıllarından geçiremezler. Öyle kalıplaşmıştır ki zihinlerinde kötünün yalnızca kötü olabileceği. Bu yüzden günümüzdeki güven problemi buradan kaynaklanıyor olabilir. Hata yapmamaya çalışıp kendinden uzaklaşmak. Hata yapınca diğer insanların ona bir daha güvenmeyeceğini düşünmeleri. (En azından aynı konuda.) Bıraksalar ve insanlar hata yapsa. Bunu tekrar etmeye devam ediyorsa işte o zaman bu kötü olur. Siz onları yanlışlarıyla da sevin. İnsan birbirini ancak böyle tamamlar; tıpkı doğadaki işleyiş biçimi gibi. Bizi bozan şeyler her zaman kendi ellerimizle yaptığımız, kendi ellerimizle hazırladığımız yapıtlardı. Yazmayı bulduk ve bu bir devrim oldu. Bunun kalmayıp nice teknolojiler ürettik. Üretelim üretmesine. Ancak insanlar bunlar hakkında ne kadar bilinçli sorguladık mı? Sorgulamayı nasıl unuttuk? Nerede kopardık özümüzde olan tüm özelliklerimizle bağlarımızı? Bu bilgi fazlalığında belki gerçeği bulmanın en derine inmek olduğunu bilemedik.. Ve ne kadar uzaklaşırsak özümüzden o kadar yabancılaştık; önce kendimize, sonra diğer insanlara ve sonra doğaya. Onun sesini dinlemeyi unuttuk. Ve biz nereden geldiğimizi unuttuk. Doğadan çıktığımızı unuttuk. Yapabilme gücümüzü kullanırken iyi olanı düşünmedik. Ve belki yapılan şeyi iyi bir şey için kullanmayı bilemedik. Düşünmeyi unuttuk giderek.. Biz bu dünyadan gitsek de dünya kendinde kalmaya devam edecektir. Biz kendimizden gidersek, kendimizden başka hiçbir şeyi yok etmeyiz. Ve doğadan çıkmak değil kendimizden çıkmaya çalışmak yaptığımız. Ruhumuzu dinlemeyi öğrenebilirsek, belki tüm noksanlıklarımızı düzeltebiliriz.

    YanıtlaSil
  19. nedir bu frekans olayı? cosmosdan kaynaklı şeyler mi acaba ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. daha kapsamlı geliyor bana ama bu konularda ciddi bir bilgi birikimim yok.. fakat doğru düşünüyor olabilirsiniz.

      Sil
  20. Şu birkaç gündür nedense çok mutluyum.. bilmiyorum, belki kendi kendime oluşturduğum aslında hepimiz bir bütünüz felsefesine eklediğim düşünceler işe yaradı.
    Bu yazıyı daha önce de,kötü hissederken okumuştum... Ve çok iyi hissettirmişti... Tekrardan teşekkürler, sonsuz sevgilerimle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hep böylesi mutlu olun, çok sevindim güzel mesajınıza.. bir nebze dahi faydam olabilmişse.. sonsuz sevgiler... :)

      Sil
  21. Yazınızda beni düşündüren bişey oldu. Kendimizi rahatlatmak veya bir nebze huzur bulmak için iyi olmaya çalışırsak gerçekten de iyi bir insan olur muyuz?

    YanıtlaSil
  22. Mesele kendinizi rahatlamaktan ziyade, iyilik yapmış olmanın zaten insana vereceği iç huzuru bulmak olduğunu düşünüyorum. Karşılık beklemeden iyilik yapabilmeyi öğrendiğimiz zaman huzura ulaşıyoruz aslında.
    Yoksa diğeri tıpkı cennet vaat edildiği iyilik yapmaya çalışmaya benziyor. Tam anlamıyla ifade edebildiğimi düşünmüyorum ama anladığınızı da umuyorum.

    YanıtlaSil